7.03.2014

Sansüre, yasaklara dur de!



Nymphomaniac'ın Türkiye'deki vizyonunun yasaklanmış olması özgürlükler konusunda son 40 yıldır ( hatta son kimbilir kaç yıldır ) bir arpa boyu yol alamadığımızın bir göstergesi aslında. Sansür söz konusu olunca mesele sadece sinema değil tabii ki, edebiyat, tiyatro, heykel, aklınıza sanata dair ne gelirse yıllardır yasaklanır bu memlekette. Geçenler Orhan Kemal'in yıllar önce yapımcı ve yönetmenlerle yaptığı söyleşileri okuduğumda da gördüm ki, işin daha da vahim bir yanı var: sansürü sektörün kendisi de normal görüyor. Aslında bir önceki cümlemi "muş" ekiyle bitirmek isterdim ama son yasaklama kararında 3 sektör temsilcisinden sadece 2 "ret" oyu çıktığını görünce sektörün hala sansür fikrine açık olduğunu anlayınca vazgeçtim. Bugün yasaklar sadece sanat alanında değil, hayatımızın her alanında bizi kuşatmakta. Çarpık bir seçim sisteminin kendisine verdiği meclis çoğunluğunu elinde bulunduran bir iktidarın en tepedeki ismi kalkıp rahatlıkla "facebook'u ve youtube'u kapatırız" diyebiliyorsa, insanların her türlü protesto hakkı ellerinden hoyratça alınabiliyorsa, televizyon ekranlarında akılalmaz bir karartma ve sansür sürüyorsa, yani herkesin haber alma özgürlüğü kısıtlanıyorsa oturup bir düşünmemiz, ama sonra da vakit geçirmeden bir eylem planı hazırlamamız gerekir. ve tabii hepsinden önce hiç gecikmeden, yüksek sesle şunu söylemek lazım: Sansüre, yasaklara dur de!

Aşağıda Yeni Sinema Hareketi'nin bu konudaki bir basın açıklaması var. Gördüğünüz imzalara benim adımı da katabilirsiniz.

ÖZGÜR SANAT, ÖZGÜR SİNEMA İÇİN SANSÜRE KARŞIYIZ!

Yasakçı bir zihniyetin eseri olarak uzunca bir süredir var olan ama fiiliyatta
uygulanmayan sansür yasalarının teker teker yeniden tedavüle alındığını
endişeyle izlemekteyiz. Son yıllarda basımı engellenen kitaplar, programdan
kaldırılan tiyatro oyunları ve gösterime çıkmasına izin verilmeyen filmlerin sayısı
hızla artmakta. Sanatsal üretimin önüne getirilen engellemelere ek olarak,
üretilmiş olan eserlerin dağıtım ve gösterimini yasaklama yoluyla ifade
özgürlüğünün alanı daraltılmakta, genel ahlak ve kamu düzeni gibi muğlak, öznel
yargılara dayandırılan kavramlara atfedilen belirleyicilikle egemen düşünceye,
yaygın ahlaki kanıya eleştirel bir açıdan yaklaşan alternatif sesler kesilmeye
çalışılmaktadır.

Lars von Trier'in 'Nymphomaniac' filminin ticari dolaşım ve gösterime uygun
bulunmamasına karar verilmesiyle getirilen yasağı,insanı insan yapan en temel
özgürlüğe, düşünce ve ifade etme özgürlüğüne, sanatsal yaratma özgürlüğüne
vurulan bir darbe olarak nitelendiriyoruz. Bu gösterim yasağı bir istisna değildir.
Son yıllarda örnekleri artarak çoğalan bir genel eğilimin sonucudur. Hem
Türkiye'de hem de dünyada utançla hatırlanacak olan bu yasağın mimarlarını
kınıyoruz.

Ülkenin sinemacıları olarak bu kararın altında imzası bulunan kişi ve kurumları
tarihe not düşüyoruz. Daha önce de benzer kararlar alarak ülkemiz sinemasındaki
çeşitliliği ve eleştirel sesleri görünmez kılmaya çalışan bu anlayış, yetişkin
insanların seçme özgürlüğünden korkan bir zihniyetin yansımasıdır. Bu olay,
sanatın ve ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, bu konuda
gereken yasal düzenlemelerin yapılmasının ne kadar acil olduğunu bize yeniden
hatırlatmaktadır. Yaratma, ifade etme, paylaşma özgürlüğü karşısına dikilen her
türlü engelin karşısında özgür sanat, özgür sinema için mücadele etmeye devam
edeceğiz.

Yeni Sinema Hareketi
Ali Aydın
Aslı Erdem
Aslı Filiz
Aslı Özge
Başak Emre
Belma Baş
Belmin Söylemez
Can Kılcıoğlu
Deniz Akçay Katıksız
Dersu Yavuz Altun
Derviş Zaim
Doğa Kılcıoğlu
Emin Alper
Emine Yıldırım
Emre Yeksan
Enis Köstepen
Funda Ödemiş
Hakkı Kurtuluş
Haşmet Topaloğlu
Hüseyin Karabey
İlksen Başarır
İnan Temelkuran
Mahmut Fazıl Coşkun
Melik Saraçoğlu
Murat Düzgünoğlu
Nadir Öperli
Nida Karabol Akdeniz
Ömür Atay
Özcan Alper
Pelin Esmer
Sedat Yılmaz
Selim Evci
Seren Yüce
Serkan Acar
Sevilay Demirci
Seyfettin Tokmak
Seyhan Kaya
Tarık Tufan
Yamaç Okur

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder